9 Ağustos 2014 Cumartesi

İsrail katillerinin bu yazıda anlatılan vahşeti 2000 ile 2008 tarihleri arasını kapsamaktadır. Bu yazı da zaten 2008 tarihli gazete köşe yazımdır. Burada tekrar yayınlanmasının sebebi şartların değişmediği, Müslüman’ın da mücadele güç ve azminin artarak devam etmesi gerektiğini vurgulamaktır…                                           

                                            TAŞ DİLE GELECEK

            Filistin, Hz. Ömer (ra) zamanında İslam topraklarına katıldı; bir ara Hıristiyanların eline geçti ise de Selahaddin Eyyubi tarafından tekrar alındı, Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı Toprakları içerisinde uzun ve huzurlu bir dönem yaşandı. 1897 de İsviçre’nin Basel Şehrinde Haham Teodor Herzel başkanlığında yaptıkları toplantıda alınan karar gereği Yahudi’ler, Filistin toprakları üzerinde İsrail Devletini kurma çalışmalarına başladılar. Ancak karşılarında Allah’ın Evliya Kullarından Abdülhamit Han vardı, onu halletmeden bu işi başaramayacaklarını anladılar ve bin bir türlü oyun, hile ve desiseler çevirerek, medya ve yerli işbirlikçi hainlerin de yardımları ile ( O tarihte yalnız İstanbul’da yayınlanan 50 gazete çıkıyordu bunların 36 tanesi azınlıklarındı.) Abdülhamit Tahttan indirildi ve 1948 de İsrail Devleti ABD ve İngiliz’lerin kontrolünde kuruldu, halen de onların kontrolündedir. Yahudiler 1948-1954-1967 ve 1968 de Araplarla savaştılar, her savaştan sonra işgal ettikleri toprakları biraz daha genişlettiler. Amerika’nın desteği ile siyonistler 1968 de Kudüs’ü de işgal ettiler.
            Filistin Ulusal Haber Merkezinin bildirdiğine göre, İsrail Ordusu Eylül 2000 den 2008 e kadar 4.032 Filistinliyi öldürdüler, 44.666 kişiyi yaraladılar, öldürülen çocuk sayısı 750, ayrıca Filistinlilerin evlerine açılan ateş sonucu 732 erkek, 262 kadın Filistinli hayatını kaybetti. İsrail Ordusu, Filistin Güvenlik Güçlerinin 344 üyesinin yanında 817 öğrenciyi de öldürdü. Yargısız infaz sonucu ve suikastla öldürülenlerin sayısı ise 325 tir. Aralarında çocuk, kadın ve yaşlıların da bulunduğu 131 kişi keyfi olarak, araçları bekletilerek, tedavilerine izin verilmeyerek İsrail Ordusu tarafından ölümlerine sebep olunmuştur. 36 doktor,36 sivil savunma mensubu ve 9 gazeteci yine İsrail Ordusu tarafından öldürülmüştür. İsrail Ordusunun okullara açtığı ateş sonucu 4.800 öğrenci yaralanmış, 8.550 Filistinli halen İsrail hapishanelerinde eziyet görmektedir. İsrail Ordusu 2001- 2005 tarihleri arasında yerleşim mahallelerine 31.712 defa saldırmıştır. Hani Yahudi bir taraftan adamı döverken, bir yandan da  “imdat, yetişin, beni dövüyorlar” diye bağırır ya işte onun gibi şimdi de Hamas bana saldırıyor diye bağırıyor, Hamas saldırıyorsa erkekçe Hamas’la savaş, o günahsız bebeklerin ne suçu var? Ama nerde sende o cesaret?
Evet daha bitmedi. Tahrip edilen Filistinli evi 69.843, bunların 7.995 i Gazze’de,  63. 099 ev kısmen tahrip edilmiş, bunların da 22.897 si Gazze’de. 590 Kamu binası ve güvenlik tesisi, 12 üniversite ve okul tahrip edilmiş veya kapatılmıştır. 76.867 dönüm ekili arazi İsrail ordusu tarafından buldozerlerle tahrip edilmiş, 135.552.690 ağaç yok edilmiştir. İsrail’in Son Gazze saldırısında kullanılması yasak olan Fosfor ve Misket bombaları da kullanılarak 1.100 Filistinli öldürülmüş, 5000 den fazla Filistin’li de yaralanmıştır; bunların üçte biri çocuk, kalanların üçte biri de kadındır.  Kadın, çocuk demeden topyekun bir yok etme hareketi dikkat çekiyor. Bu hareketin kaynağı onların kendi elleri ile değiştirdikleri (muharref) tevratlarıdır. Çünkü Yahudi bu kaynağa dayanarak kendinden başkasını insan olarak görmediği gibi, Arz-ı Mevud sınırları içerisinde canlı olan, nefes alan ne varsa yok edilmesi gerektiğine inanıyor. Yedi kavmi yok edeceksin diyor adamlar. Arz-ı Mevud sınırları içerisine Cennet Vatanımız da girdiğine göre şimdi Yahudi ile olan tüm ikili anlaşmaların tekrar gözden geçirilmesi, Türkiye- Amerika-İsrail ortak askeri tatbikatı, İsrail’e verilen Tanklarımızın modernizasyonu dahil, Yahudi ve onların koruyucularının ekonomik yönden zayıflatılması için gereken her şeyin yapılması icabetmez mi? Onlara sağlanan her kuruşun yarın sana veya kardeşine kurşun olarak geri döneceği açık değil midir? Daha yeni İsrail ŞAZ Partisi lideri (Müslümanları kastederek) bunları böcek gibi ezmeliyiz, onların üzerlerine  Nükleer bomba (Atom bombası) atmalıyız diyordu.
            İsrail’in son  Gazze saldırısı süresince görüldü ki, Türk Halkı başta olmak üzere bütün İslam ülkelerinde İsrail’e ve onların koruyucusu durumunda olan devletlere büyük bir başkaldırı, infial ve protesto vardır. Millet topyekun  tepkilerini var güçleri ile göstermiştir. Bu bir şarj oluştur, bu şarjın deşarjı önünde kimse duramayacaktır.
            Ebrehe’nin Ordusuna Ebabil kuşlarının attığı taşlar misali, düşmana taş atan her Filistin’il çocuk bir Ebabil Kuşudur. Ebabil’in ayaklarında, Filistinli çocukların ellerinde hedefe atılan taş vardı ve aşağıya aldığım Hadis-i Şerifte de taş dan söz edilmektedir. İnşallah vakit tamam, İslam Topraklarının bağrına paslı bir hançer gibi saplanan İsrail belasının sonu geldi. İşte size bu mijdeyi veren Hadis-i şerif.
            Peygamber Efendimiz (sav)Buyuruyor ki: “ İleride Müslümanlar Yahudi ile harbedecek, (onları yok edercesine yenecekler) hatta onlardan bir Yahudi taş arkasına saklansa da (sağ kaldığı fark edilse) taş parçası da (dile gelecek) Ey Allah’ın Kulu! Şu arkamdaki Yahudi’dir, onu da öldür diyecektir.”
Kaynak: Buhari (Tecrid-i Sarih) Di. İş. Başk. C/8- Sf: 342. H.No:1232
            Ağır yaralı, olan bir Gazze’li Mücahid’ in şu duası ile yazımızı bitirelim. Diyor ki
Şehid olmek üzere olan Hamas’lı Mücahid: “ Allah’ım Cennetini hak edecek bir fiil ve harekette bulunamadım, âhirette bana af kapını aç…” Görüyor musunuz şu tevazu-u? Ey Gazze için maddeten, manen, bir şeyler yapan! İşte sen, bu hareketinle böyle insanların yanında olduğunu gösteriyorsun, Gazze’ye de, bütün teknolojik gücüne rağmen düşmanı pes ettiren Gazzeliye de, sana da selam olsun.   

            

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder