8 Eylül 2012 Cumartesi


                                                                    HİCAP
     
            Nerede örtüsüne bürünmüş mütevazı ve onurlu, çevresinde saygı uyandıran bir ihtiyar kadın görsem, hemen çocukluğumun o neşeli, mutlu ve kaygısız yıllarını hatırlarım. Her çocuk gibi diyemesem de  bütün mutlu çocuklar gibi benim de her istediğim yapılır, her türlü nazım çekilir, her dediğim kayıtsız şartsız yerine getirilir ve her türlü huysuzluklarıma sabırla tahammül edilirdi. Özellikle ninem; o ihtiyar bir kadın değil, sanki bir sabır abidesiydi. İştahsız, içine kapanık, biraz da huysuz bir çocuk olmama rağmen, ninemin bana bir kerecik olsun sert davrandığını hatırlamıyorum. Şayet aileden benim huysuzluklarıma katlanamayarak titizlenenler  olursa,  babasından mı yoksa  dedesinden mi  duyduğunu bilemediği,  benim de çok hoşuma giden ve şimdi kendi çocuklarıma da uyguladığım şu altın öğüdü verirdi. “ Çocuklar yedi sekiz yaşına kadar evde kraldır, onun her dediği olur. Sekiz yaşından on beş veya  on sekiz yaşına kadar evde köle gibidir, bu dönemde büyüklerin her dediği olur, çünkü çocuk terbiye edilecek, şekil alacak,  ailenin istediği kalıba girecektir. Ondan sonra da arkadaş gibi davranılmalıdır.” Diyerek herkesi susturur,  güzel ve unutulmaz  bir ders verirdi.
       Ninemin dizlerine oturup başını tamamen, yüzünü de yarısına kadar örten oyalı yazmasını geriye iterek, buruşuk yanaklarını öptüğüm yılların tadını hayatım boyunca hiç unutamadım. Bazı sabahlar ninemi örtüsüz olarak gördüğüm olurdu. İtiraf etmeliyim ki onu örtüsü ile daha güzel, daha nurlu ve daha saygı değer bulurdum.
         Bir gün sabah kahvaltısından sonra ninem büyük bir kızmışım gibi beni karşısına alarak, “ Yavrum! Her şeyin bir vakti, zamanı vardır. Senin de artık Kuran öğrenme zamanın geldi. Bu sene ilk okula başlayacaksın. Yarın okullar açılırsa ikisini birden yapamazsın. Bu gün seni camide açılmış olan Kuran-ı Kerim Kursuna götüreceğim. Orada senin yaşlarında birçok arkadaşların da olacaklar. Zaten ben de yanından hiç ayrılmayacağım; beraber gidip, beraber döneceğiz. Küçük yaşta Kuran daha kolay öğrenilir. Tamam mı kızım? Hıı gidelim mi?” Dedikten sonra beni kendisine doğru çekip, başımı göğsüne bastırarak,  şimdi birçoğunu unuttuğum uzun bir konuşma yapmıştı. Bu hali ile ninem beni önemli bir yarışa hazırlayan menajere benziyordu.
         Ninemin eline sıkı sıkıya yapışmış olarak, mahalle camimizin birinci katında açılan kursa gittiğimizi, benim yaşımda veya daha büyük, kızlı, erkekli, bağıra  çağıra  koşan, oynayan çocukların aralarından geçerek, büyük bir salonun yan tarafına sıkıştırılmış olan odaya girdiğimizi, orada orta yaşlı, kısa sakallı bir hoca efendinin bize bir çok sorular sorup,  aldığı bilgileri kalın bir deftere yazdıktan sonra,  saçlarımı okşayarak, “Aferin sana kızım,  bak burada senin yaşında bir çok arkadaşın da var, onlarla hem oynayacak iyi vakit geçireceksin, hem de güzel ve faydalı bilgiler öğreneceksin.” Dediğini daha dün gibi hatırlıyor ve aynı heyecanı duyuyorum.
            Mahallemize yeni yapılmış olan camide yaz aylarında açılan ve ilkokul bitene kadar hiç aksatmadan devam ettiğim bu Kuran Kursunda,  ninemin nasıl bir ulvi gaye uğruna, neden devamlı örtülü olarak bulunduğunun sırrını da öğrendim.
             Çocukluğumdan beri okumayı çok sever, bulduğum her türlü kitabı okurdum,  hala da öyle. Okuduğum kitaplardan sonra kendime olan güvenimin  arttığını, ifade gücümün geliştiğini, kendimi daha güçlü ve manen zenginleşmiş gibi  hissettiğimi  hatırlıyorum. Dikkatimi bir noktaya toplayıp, çok  iyi konsantre olabildiğim için,  derslerime hazırlanmaya,  öğretmenlerimin sınıflarda anlattıklao dersi öğrenmeme kafi geldiğinden, okumaya zaman bulabiliyordum. Öylesine sürekli bir okuma idi ki benimki; “ Yeter artık kızım! Hadi yemek hazır.” Demeseler sabahtan akşama kadar hiç durup dinlenmeden okuyabilirdim. Çocukluk ve gençlik yıllarımdan beri devam eden bu güzel alışkanlığın hayatta çok faydasını gördüğümü kabul etmek durumundayım.
Devam edecek
                                                             ***

                                   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder