10 Eylül 2012 Pazartesi
İTİKÂF NASILYAPILIR?
Müekket (kuvvetli) sünnet olan İtikâf, beş vakit namaz kılınan mescitlerde (camilerde) resmi makamlardan, yani illerde valilik makamlarından, ilçelerde kaymakamlıklardan dilekçeyle başvurularak izin aldıktan sonra yapılır. Tabi ki o dilekçe, o yerin müftülüklerine götürülerek izin alma işlemi tamamlanır. Aslında ibadet için herhangi bir makamdan izin almak gerekmez ama, içinde bulunulan zamanın gereği günümüzde bu iş böyle oluyor.
Burada bir hatıramı aktarmak isterim: Altı yıldan beri aralıksız yaptığım İtikâf ibadetimin ilk yılında Kaymakamlık makamına işte "Ramazan'ın son on günü olan şu- şu tarihler arasında ....... camiinde İtikâfa girmek istiyorum, gereğini....." diye yazdığım dilekçeyle gittim. Görevli memur dilekçemi alarak imzalatmak üzere kaymakamın odasına(makamına) girdi. Girdi girmesine de, girmesi ile çıkması bir oldu. Dilekçeyi bana uzatt, baktım altında imza yok.
- Eee bu imzalanmamış dedim.
Görevli
- Kaymakam Bey İtikâf ta neymiş, orada nümayiş mi yapacaklar na yapacaklar? dedi, demez mi!
Dileçeyi elinden alarak içeri daldım. Kaymakam Bey beni görünce, mütebssim bir yüzle,
- Kusura bakma, vallahi alttaki imzaya bakmadım. dedi.
İlçede çıkan bir gazetede sürekli köşe yazılarım çıktığı için beni herkes tanırdı. Hatta bir seferinde ayak üstü yaptığımız kısa sohbette, yazılarınızı sürekli ve beğenerek okuyorum demişti. O dilekçemi imzalarken, ben.
- Beyefendi tek kişi ile nümayiş olur mu? İtikâf, gününü mütekif'in (itikâfa girenin) belirleyeceği süre kadar herhangi bir mescitte zaruri ihtiyaçlar dışında hiç dışarı çıkmamak üzer, ibadetle meşgul olmaktır, bunun için yapılır ki benim tesbit ettiğim süre Ramazan'ın son on günüdür. Bu ibadet Sünnet-i Müekkededir, Medineye Hicretten sonra Peygamberimiz (sav) bu ibadeti sürekli yapmıştır. Bir şehirde bu ibadeti yapan hiç kimse olmazsa, o şehirde herkes mesul olur, bir kişi yaparsa herkesten mesuliyet düşer, cenaze namazı gibi. dedim.
Kaymakam Bey
- Yani siz şimdi kendinizi feda mı ediyorsunuz? demez mi!
- Beyefendi, bu feda etme meselesi değil, bir ibadettir, onun karşılığı Allah'tan beklenir, umulur; deyince
Kaymakam Bey, tabi olgun insan
- Kusura bakma bu konudaki cehaletimize ver dedi.
Ben de
- Bu son sözünüzle cehalet değil, olgunluğunuzu sergilediniz, dedim
Kadir Gecesi de bu son on günde aranacağı için, uyku dışında her an ibadete meşgul oluyorsunuz. Günde üç cüz Kuran okuyarak bir hatim yapmak, okuduğunuz Kuran'ın meallerine bakmak, en yaygın fıkıh kitabımız olan ilmihal bilgilerinizi yenilemek, tesbihat ve zikrullah la meşgul olmak, kaza namazları kılmak başlıca meşgaleleriniz oluyor. Ben mümkün olduğu kadar gündüzleri yani öyle ile ikindi arası uyuyup, geceleri uyanık kalmayı tercih ettim.
Geceleri çok gizemli oluyor, hele bazı geceler...
Velhasıl cok zevkli bir ibadettir İTİKÂF...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder