“ YÜZÜN YÜZÜN SÜRÜNÜN, DİZİN DİZİN GİDİN,
YURDUNUZ,
MİLLETİNİZ OLMASIN”
Not: Bu yazı daha önce yazılmış gazete köşe yazımdır.
Mısırdaki son durum sebebi ile hiç değiştirmeden buraya aldım…
Belki bu ne
kadar uzun bir yazı başlığı diyeceksiniz, ama ikiye veya üçe bölemedim, çünkü
“Yüzün yüzün sürünün, dizin dizin gidin, yurdunuz, milletiniz olmsın” ifadesi,
İsa (as) ın Yahudılere olan bedduasıdır. Nitekim bu mübarek peygamberin
bedduası bereketi olarak uzun süre belli bir millet olarak değil, yurtsuz, vatansız,
perişan ve onursuz olarak dağınık bir vaziyette yaşamışlar, yaşadıkları bu hayat
sebebi ile her türlü hile, desise,
kurnazlık, aldatma, sözünde durmama yollarını öğrenmişlerdir. Amerika ve
İngiliz’lerin kontrolünde, zor kullanarak yerleştirildikleri Filistin toprakları
üzerinde de ömürleri uzun olmayacaktır.
Zaten komşuları ile sürekli savaş halinde olan bu milletin devlet olarak
varlığı komşuları ve diger bazı devletler tarafından kabul edilmemeiştir. Eee
kolay değil peygamber bedduası bu. Çok sayıda peygamberi öldüren, bazılarını
tepeden tırnağa testereyla ikiye ayıran, İsa (as) ı Çarmıh’a geren, ( Gerçi öldürememişler,
Cenab-ı Hak ona benzeyen birini O nun yerine koyup peygamberini katına almıştır.
Zamanın ahirinde tekrar dünyayı teşrif edecektir, .) Peygamberimizi
zehirleyerek öldürmek isteyen Yahudilerin yaptıklarını düşündüğümüzde bu beddua
onlara az bile.
Terör devleti bugünkü hayatını belki bir süre
daha devam ettirebilir, ama Ayetle sabittir ve dolayısı ile Müslüman
olarak inancımız odur ki “İsrail’in
mutlaka sonu gelecek, Siyonizm belası mutlaka yer yüzünden kalkacak, zafer
İslam’ın olacaktır.” Kim bilir belki de Gazze’deki durum, Yahudi’nin son zulmü
olacaktır. Dünyanın en güçlü birkaç ordusundan bir olan ve en son teknoloji ve
silahlarla destekli israil ordusunun Lübnan Hizbullahı karşısında taddığı
yenilgiden sonra, HAMAS karşısında sergilediği başarısızlık, sivilleri ve
çocukları öldürme acziyeti inşallah yıkılışa giden sonun başlangıcıdır. Çünkü, Zulümle
âbad olunduğu tarihin hiçbir döneminde görülmemiştir. Zulümle âbad olunsaydı,
kafataslarından kuleler kuran Moğol’lar bugün yaşıyor, varlıklarını devam
ettiriyor olurlardı. Bu dünyadan ne
Frevunlar, ne Nemrutlar, ne Ebu Cehiller gelip geçmiştir. Zalimlerin bir hesabı
varsa Allah’ın da bir hesabı vardır ve Allah’ın hesabı en doğru hesaptır.
Hiç akılda
yokken Amerika da başlayan ve dünyayı saran ekonomik kriz, ABD nın ekonomik
olarak çöküşünün yanında, Rusya’yı da bitirmektedir. Bugüne kadar adam yerine
bile konmayan Zenci birinin Amerika Başkanı seçilmesi, her türlü teknik ve
savunma, saldırı araç ve silahlarına sahip olmalarına rağmen Irak’ta ve Afganistan’da
batağa saplanan Zalimler, inşallah Gazze
de de hüsrana uğrayacaklar, Ümmetin yüz akı HAMAS tarafından perişan edilecek,
böylece Allah’ın vadi inşallah onların eli ile gerçekleşecektir.
Her durum ve şartta haksızlığın
ve zulmün karşısında olanlar selam olsun.
Kardeşlerim!
Kıyamet yaklaştı. Kıyamet alametlerine baktığımızda hemen hepsinin çıktığını
görmekteyiz. Bu, İsrail’in de sonunun geldiğinin işaretidir.
Yıkılacak duvara yaslananların
sonunun felaket, Allah’ın İpine sarılanların sonlarının selasmet oalacağı
açıktır.
Gazze’de
insanlar ölüyor diyorlar, hayır Gazzede insanlar ölmüyor, Şehit oluyorlar,
“Şehitler ise ölü değil, diridirler.” Asıl ölü olanlar, hayatta oldukları halde
haktan, adaletten, insanlıktan bî haber olarak yaşayanlardır. Adam gazetesinde
“Gazze’ye destek yürüyüşü, kaosa davetiyedir” diyebiliyor. Buyurun, buna ne
demeli?…
Evet, dünyanın sonu yaklaştı,
ondan sonra ebedi bir hayat başlayacak; o hayatın yolu bu dünyadan geçmektedir.
Elbette Allah, Cennetini de, Cehennemini de dolduracaktır. Rahmetli üstad,
gördüğü zulüm karşısında ne kadar bunaldı ise “ Zalimler için yaşasın cehennem”
demiş, gel de tekrar etme bu sözü.
Toplumda
her ferdin ayrı sorumlulukları vardır, ama toplum önderlerinin sorumlulkları
daha fazladır. Gazze 18 aydır ablukaya alınmış, giriş, çıkış yok, kâfir
saldırıyor, yüzlerce şehit, binlerce yaralı var. Gazze’yi dünyaya bağlayan tek
kapı var Refah Kapısı, o da Mısır’ın
kontrolünde. Sen tut İsrail öyle istiyor diye o kapıyı da sen kapat, yaralıların tedavi olabilmesi için dışarı
çıkmasına izin verme, içeri ilaç, tıbbi malzeme ve başka ihtiyaç, maddelerinin
girmesini engelle. Neymiş efendim HAMAS Allah’ın Kitabına bağlı gerçek
Müslümanlardan oluşan şerefli insan topluluğu olduğu için, Filistin’de iktidar
olmamalıymış, aksi halde Mısır’daki kendi iktidarına zarar verirmiş. Peki ABD
da bu konuda öyle düşünüyor, İsrail’de öyle düşünüyor ve bütün İslam düşmanları
da öyle düşünüyor, Müslüman Mısır Halkına rağmen Mısır Yönetimi de öyle
düşünüyor bu ne biçim iştir.
Ey insanlar
tekrar ediyorum! Dünya fani, kıyamet yaklaştı, son pişmanlık fayda vermez,
gelin o çetin hesap günü gelmeden içten ve derinden “La ilahe ilallah” deyin,
yani “İlah”ınız Allah olsun…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder