15 Temmuz 2013 Pazartesi

                         “ YÜZÜN YÜZÜN SÜRÜNÜN, DİZİN DİZİN GİDİN,
                                   YURDUNUZ, MİLLETİNİZ OLMASIN”

Not: Bu yazı daha önce yazılmış gazete köşe yazımdır. Mısırdaki son durum sebebi ile hiç değiştirmeden buraya aldım…

            Belki bu ne kadar uzun bir yazı başlığı diyeceksiniz, ama ikiye veya üçe bölemedim, çünkü “Yüzün yüzün sürünün, dizin dizin gidin, yurdunuz, milletiniz olmsın” ifadesi, İsa (as) ın Yahudılere olan bedduasıdır. Nitekim bu mübarek peygamberin bedduası bereketi olarak uzun süre belli bir millet olarak değil, yurtsuz, vatansız, perişan ve onursuz olarak dağınık bir vaziyette yaşamışlar, yaşadıkları bu hayat sebebi ile her türlü  hile, desise, kurnazlık, aldatma, sözünde durmama yollarını öğrenmişlerdir. Amerika ve İngiliz’lerin kontrolünde, zor kullanarak  yerleştirildikleri Filistin toprakları üzerinde de ömürleri uzun  olmayacaktır. Zaten komşuları ile sürekli savaş halinde olan bu milletin devlet olarak varlığı komşuları ve diger bazı devletler tarafından kabul edilmemeiştir. Eee kolay değil peygamber bedduası bu. Çok sayıda peygamberi öldüren, bazılarını tepeden tırnağa testereyla ikiye ayıran, İsa (as) ı Çarmıh’a geren, ( Gerçi öldürememişler, Cenab-ı Hak ona benzeyen birini O nun yerine koyup peygamberini katına almıştır. Zamanın ahirinde tekrar dünyayı teşrif edecektir, .) Peygamberimizi zehirleyerek öldürmek isteyen Yahudilerin yaptıklarını düşündüğümüzde bu beddua onlara az bile.
 Terör devleti bugünkü hayatını belki bir süre daha devam ettirebilir, ama Ayetle sabittir ve dolayısı ile Müslüman olarak  inancımız odur ki “İsrail’in mutlaka sonu gelecek, Siyonizm belası mutlaka yer yüzünden kalkacak, zafer İslam’ın olacaktır.” Kim bilir belki de Gazze’deki durum, Yahudi’nin son zulmü olacaktır. Dünyanın en güçlü birkaç ordusundan bir olan ve en son teknoloji ve silahlarla destekli israil ordusunun Lübnan Hizbullahı karşısında taddığı yenilgiden sonra, HAMAS karşısında sergilediği başarısızlık, sivilleri ve çocukları öldürme acziyeti inşallah yıkılışa giden sonun başlangıcıdır. Çünkü, Zulümle âbad olunduğu tarihin hiçbir döneminde görülmemiştir. Zulümle âbad olunsaydı, kafataslarından kuleler kuran Moğol’lar bugün yaşıyor, varlıklarını devam ettiriyor  olurlardı. Bu dünyadan ne Frevunlar, ne Nemrutlar, ne Ebu Cehiller gelip geçmiştir. Zalimlerin bir hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı vardır ve Allah’ın hesabı en doğru hesaptır.
            Hiç akılda yokken Amerika da başlayan ve dünyayı saran ekonomik kriz, ABD nın ekonomik olarak çöküşünün yanında, Rusya’yı da bitirmektedir. Bugüne kadar adam yerine bile konmayan Zenci birinin Amerika Başkanı seçilmesi, her türlü teknik ve savunma, saldırı araç ve silahlarına sahip olmalarına rağmen Irak’ta ve Afganistan’da batağa saplanan Zalimler,  inşallah Gazze de de hüsrana uğrayacaklar, Ümmetin yüz akı HAMAS tarafından perişan edilecek, böylece Allah’ın vadi inşallah onların eli ile gerçekleşecektir.
 Her durum ve şartta haksızlığın ve zulmün karşısında olanlar selam olsun.
            Kardeşlerim! Kıyamet yaklaştı. Kıyamet alametlerine baktığımızda hemen hepsinin çıktığını görmekteyiz. Bu, İsrail’in de sonunun geldiğinin işaretidir.
Yıkılacak duvara yaslananların sonunun felaket, Allah’ın İpine sarılanların sonlarının selasmet oalacağı açıktır.
            Gazze’de insanlar ölüyor diyorlar, hayır Gazzede insanlar ölmüyor, Şehit oluyorlar, “Şehitler ise ölü değil, diridirler.” Asıl ölü olanlar, hayatta oldukları halde haktan, adaletten, insanlıktan bî haber olarak yaşayanlardır. Adam gazetesinde “Gazze’ye destek yürüyüşü, kaosa davetiyedir” diyebiliyor. Buyurun, buna ne demeli?…
Evet, dünyanın sonu yaklaştı, ondan sonra ebedi bir hayat başlayacak; o hayatın yolu bu dünyadan geçmektedir. Elbette Allah, Cennetini de, Cehennemini de dolduracaktır. Rahmetli üstad, gördüğü zulüm karşısında ne kadar bunaldı ise “ Zalimler için yaşasın cehennem” demiş, gel de tekrar etme bu sözü.
            Toplumda her ferdin ayrı sorumlulukları vardır, ama toplum önderlerinin sorumlulkları daha fazladır. Gazze 18 aydır ablukaya alınmış, giriş, çıkış yok, kâfir saldırıyor, yüzlerce şehit, binlerce yaralı var. Gazze’yi dünyaya bağlayan tek kapı var Refah Kapısı, o da  Mısır’ın kontrolünde. Sen tut İsrail öyle istiyor diye o kapıyı da  sen kapat, yaralıların tedavi olabilmesi için dışarı çıkmasına izin verme, içeri ilaç, tıbbi malzeme ve başka ihtiyaç, maddelerinin girmesini engelle. Neymiş efendim HAMAS Allah’ın Kitabına bağlı gerçek Müslümanlardan oluşan şerefli insan topluluğu olduğu için, Filistin’de iktidar olmamalıymış, aksi halde Mısır’daki kendi iktidarına zarar verirmiş. Peki ABD da bu konuda öyle düşünüyor, İsrail’de öyle düşünüyor ve bütün İslam düşmanları da öyle düşünüyor, Müslüman Mısır Halkına rağmen Mısır Yönetimi de öyle düşünüyor bu ne biçim iştir.
            Ey insanlar tekrar ediyorum! Dünya fani, kıyamet yaklaştı, son pişmanlık fayda vermez, gelin o çetin hesap günü gelmeden içten ve derinden “La ilahe ilallah” deyin, yani “İlah”ınız Allah olsun…
           
                              
                                                                                                                     


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder