29 Mayıs 2013 Çarşamba


FİLİSTİN

            NOT: Gazete köşe yazımdır.

            Bismillahirrahmanırrahim.
            “ Bir gece, kendisine ayetlerimizin bir kısmını gösterelim diye (Muhammed ) kulunu Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir, O, gerçekten işitendir, görendir.” 17. Sure, ayet 1.
            Demek ki Filistin’in Kudüs şehrinde bulunan ve Müslümanlar olarak ilk kıblemiz olan Mescidi Aksa ve çevresi (yani Kudüs ve civarı) Cenab-ı Hakkın  mübarek kıldığı yerlerdendir ve bütün Müslümanların vatanıdır.
Mübarek:İlahi hayrın bulunduğu şey.Bereketlenmiş, çoğalmış. Uğurlu. Hayırlı, mesut. Beğenilen…demektir. Hadis-i Şeriflerde Kudüs’te bulunan  Mescidi Aksa’da yapılan bir ibadet ve hayırlı fiilin, Mekke ve Medine hariç başka yerlerde işlenenlerin beş yüz katı olduğu bildirilmektedir.
            İşte Yahudi’nin işgali altında bulunan ve halkın demokratik yollar ve usullerle seçtiği HAMAS hükümetinin öncülüğünde savunulan, aslında savunulması ve işgalden kurtarılması dünyalı bütün Müslümanların üzerlerine Farz olan  FİLİSTİN in Müslümanlar için önemi budur. Bu tariften sonra ister HAMAS’A ( işgalcilerin demesi gibi) siz de terörist deyin, isterseniz de vatanını savunan kahramanlar, artık tercih size kalmış, zaten bu fazla önemli de değil, çünkü tarih yanılmayan hükmünü er veya geç verecektir. Hani ne diyor Aşık Paşa ta 1270 li yıllarda
            “Sineler var kim bilesin bu halayık neydiğün,
            Sanasın kim, bir ekindir Azrail biçmiş gibi.

            Bahtlıdır şol kişi kim dünyada adı kala,
            Ölmedi, diridir ab-ı hayat içmiş gibi.”

            Evet şu kısacık dünyada iyi bir ad bırakan kişi ölmemiştir, onun yaşı tarihin yaşı kadardır. Onun için tarihin hükmüne ters bir fiil ve davranış içerisinde olunulmamalıdır.
            Bağımsız bir ülkeyi, ABD nin ve İngiliz in gücünü yanına alarak zorla işgal eden işgalci terörist devlet İsrail, şimdi Filistin’de kan dökmeye, kadın, çocuk, ihtiyar demeden öldürmeye devam etmekle kalmıyor, meşru, halkın seçtiği hükümet üyelerini kaçırmaya, evleri yıkmaya, elektrik santrallerini bombalamaya, içme sularını zehirlemeye devam ediyor. Bu durumda bırakalım Müslüman olmayı, yapılan bu zulmü lanetlemek insanlık görevimizdir.  
            Yüce Yaratıcı yukarıda bahsettiğimiz  17.  Surenin  4.  ayetinde de
            “Biz kitap’ta İsrail oğullarına: Sizler, yeryüzünde iki defa fesat çıkaracaksınız ve azgınlık derecesinde bir kibre kapılacaksınız, diye bildirdik.” Diyerek İsrail oğullarının huy ve   karakterlerini bizlere bildirmektedir. Bu milletin  iyilikle ıslahı mümkün değildir. Onların anlayacağı dil kuvvettir, kuvvet ise birlik ve beraberliktedir. Ah şu Kuran rahatça öğrenilebilse de Allah’ın Yahudiler hakkında  bildirdiklerini milletimiz bir bilse, mesele kendiliğinden hallolurdu o zaman, çünkü iktidarlar halka rağmen yanlış yapamazlardı ama ne yapalım ki engeller var.
            Bölge ve dünya barışı için Filistin problemi mutlaka çözülmelidir. Onu çözebilmek için ise  şu beş noktada toplanan problemlerin aşılmasının  gerekir.1-İsrail toprak işgalinde bulunmuştur, bu gün tarihi Filistin topraklarının ancak % 22 si Filistinlilerin elindedir, onda da tam hükümranlıkları yoktur. 2- İki buçuk milyon Filistinlinin durumları çok trajiktir, vahimdir. 3- Dünyanın çeşitli yerlerinden getirilmiş olan Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilerin evlerine, bağ, bahçelerine yerleştirilmesi,  mal ve mülklerinin çalınması ve Filistinlilerin sistemli olarak etnik arındırılmaya ve imhaya tabi tutulması. 4- Kudüs’ün nihai anlamda statüsünün belli olması. 5- Yahudi’nin Mescid-i Aksa’yı yıktırıp, yerine Süleyman Mescidini yaptırmak istemesi. İşte bu beş maddede toplanan meseleler çözülmeden Filistin Probleminin çözülemeyeceği üzerinde ittifak vardır.
            Hükümetler, dış işleri, belki de BM ler bu işlerle uğraşırken her bir Müslüman’a da görevler düşmektedir. Bu görev öyle zor bir görev değil, sadece küçücük bir dikkat ve şuurlu hareketten ibarettir. Bu da ( Sevdiklerimizi Allah için sevmek, sevmediklerimizi de Allah için sevmemektir.) Bu hareketler küçük ve basit gibi görünse de çok önemlidir çünkü: 1- Allah için seven insan sevdiklerinin iyi ve kötü günlerinde yanında olur, yani Filistinlinin ve başka işgal edilen İslam beldelerinde yaşayanların, ezilenlerinyanında olur. Böylece işgalci ABD ve Lanetli kavim İsrail’e rağmen kardeşlerinin yanında yer alınca, onların maddi ve manevi her derdine ortak olmuş olur. 2-  Müslüman Allah için sevince de İşgalcilerin yani Yahudi’nin karşısında yer ve tavır alır ki bu karşı oluş, onlara sempati ve dostluk duymama, hatta onları sevenleri de sevmeme olarak kendini gösterecek, böylece işgalcilerin güçlerini zayıflatacak bütün yollara baş vurulmuş olunacak, gerekiyorsa bedenen onların karşısında yer alınacaktır. Ayrıca bu tavır onların mallarını almama, işgalcilerin dostu ve sesi olan gazetelere de para vermeme şeklinde tezahür edecektir ki bu az şey değildir.   Gazete deyip geçmemek gerekir. Bugün Yahudi’nin sahip olduğu basın -  yayın organları en kuvvetli savaş makinelerinden daha tehlikeli ve etkilidir. Basın-yayın yolu ile yaptığı propaganda sayesinde Yahudi saldırıyor, vuruyor, öldürüyor, yakıyor, yıkıyor ama elindeki,  özellikle Türkiye deki güdümlü basın sayesinde bunu tersine çevirebiliyor. Renkli ve güdümlü basını alıp evine, iş yerine götüren bir kişi işgalci zalimlerin bilmeden gönüllü propagandasını yapıyor demektir.
            İkinci olarak Allah için sevmeyi ve Allah içi buğuz etmeyi, yani (sevmemeyi - nefret etmeyi) bilen  insan tabii olarak Yahudi dostu masonları seçerek meclise göndermeyecek, böylece satılmış zihniyetlerin siyasi hayatına oyları ile son verecek, böylece onların yerine seçecekleri güzel insanlarla  milli bir meclis oluşacak, böyle bir mecliste elbette hayırlı hizmetler yapacaktır.
            Ya Rab! Senin lutfun da hoş, kahrın da hoştur. Islahları mümkün değilse Filistin’de, Irakta, Afganistan’da, Çeçenistan’da ve dünyanın başka yerlerindeki İslam düşmanlarını “Kahhar” ismi şerifin hürmetine kahrı perişan eyle, sen her şeyi en iyi bilen ve en güzel yapansın.
                         

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder