ANA HAKKI
Elbette
genellemek mümkün ve doğru değil ve elbette her meslekte olduğu gibi
doktorlarda da elleri öpülmeye layık olanlar çoktur. Ancak insan hayatı ve
sağlığı ile doğrudan ilişkili olduğu için sağlık kurumları, başta doktorlar
olmak üzere sağlık elemanları diğer meslek mensuplarından daha gayretli,
sabırlı, özverili olmak durumundadırlar, çünkü olay doğrudan insan hayatı ile
ilgilidir hele de konu doğum hadisesi olunca.
Doğum olayında
anne adayı 9 ay 10 gün sürekli hastadır. Evet hastalığı belli ama bu belirli
olan keyfiyetin farkında olunmasaydı, hamile olan bir kadın 9 ay hastaneden
ayrılamazdı. Doktorların polikinlikleri önünde birikmiş olarak sıra bekleyen,
birbirleri ile sürekli “ben önce geldim, sen daha sonra geldin” gibi münakaşalar
yapan, hemşirelerin “lütfen gürültü yapmayın, biraz daha sessiz olun” diye
zaman zaman uyardıkları insanların hiç biri hamile bir kadından daha rahatsız
değildir.
Doğum
hadisesi çok ciddi bir olaydır, çünkü bu olayla dünyaya yeni bir varlık, Allah’ın
en şerefli mahluk olarak yarattığı yeni bir insan gelmektedir. Bu öneminden
dolayı doğum sebebi ile ölen kadın “şehit” lik mertebesini kazanmaktadır. Bunu
şöyle de ifade etmek mümkündür. Doğum sebebi ile ölen kadın şehit olduğuna
göre, doğum yapma hadisesi savaş kadar zor ve sağ salim doğumdan çıkmak gazilik
kadar şereflidir. Durum bu olunca, 9 ay bekledikten sonra, sancılar içerisinde
kıvranan, bir anını boşa geçirmek istemeyen, her boşa geçen dakikanın umut
bağladığı yavrusunun sağlığı ile doğrudan ilgili olduğunu bilen anne adayı ve
ailesinin hastane kapılarından ilgisizce geri çevrilmelerinin ne demek olduğunu
düşünebiliyor musunuz?
ANA HAKKI
Eline diken batsa, oy anam diyen yavru,
Annen seni aylarca meşakkatle taşıdı.
Uçan kuştan ve yelden, kem nazardan korudu.
Günün bir saatinde yahut gece yarısı
Karnından bıçaklarla açılan pencereden,
Şikayetsiz, sitemsiz, fütursuzca doğurdu.
Ve bağrındaki pınardan seni her an doyurdu.
Bu yüzden ey dünyaya gelmeyi göze alan,
Sıkılsan, öfkelensen, bunalsan da sinirden,
Sakın “öf bile deme” öyle buyurdu Hüda’n.
Çünkü o, ayağında Cennet-i Âlâ olan,
Varlığının sebebi anandır senin anan.
Yemesi bir işkence, içmesi sıkıntıydı,
Ama sağlığın için o yemek zorundaydı.
Sahi sen, yıl ne kadar süredir bilir misin?
İşte annen yılları üst üste koyaraktan,
Gece ve gündüzüyle ömrünü sana verdi.
Senin için ağladı, senin yerine güldü.
Bu durum ve şartlarda dünyaya gelen yavru,
Sakın ona “öf deme” Rabbin öyle buyurdu.
Çünkü o senin için her mihnete katlanan,
Ve ayaklarında Cennet-i Âlâ olan
Varlığının sebebi anandır senin anan.
İşte yukarıdaki şiirin yazılmasına vesile olan
torunumun doğumu ile gece yarısı hastane hastane dolaşma sıkıntısını biz de
yaşadık. Kızım Bahar Hastanesinin ilgili bölümünün hastasıydı. Genel olarak
memnun olmakla birlikte doktoru çok yoğun olduğu için …….. Hastanesi
doktorlarından N…. Hanım’ın hastası oldu. Beş altı ay ona gitti geldi, tabi ki
bu gidiş gelişler ve yapılan masraflar son gün yani doğum anı içindi.
Aslında devlet hastanelerinin on-yirmi yıl önceki gibi
olmadığını, ilgi, alaka, bakım, ihtisas ve donanım yönlerinden özel
hastanelerden geri kalmadıklarını biliyorduk ama bayan doktor tercihimiz olduğu
için özele gidilmişti. Neyse vakit saat gelince hastane ve arkasından doktor
arandı. N….. Hanım “siz hastaneye gidin ben geliyorum” deyince güvenerek ve
sevinçle hastaneye gidildi ama ne yazık
ki doktor hanım gelmediği gibi bir de “kuvöz” yok demezler mi. “Kardeşim biz bu
hastanenin hatasıyız, doktorumuz da N…… Hanımdır, şu kadar süreden beri biz
buraya gelip gidiyoruz, “kuvöz” yoksa niçin bizi kabul ettiniz vs dendi ise d e nafile.. Haydi oradan bir
başka hastaneye, olmadı üçüncüsüne tam saat 03,30 dan 06,30 a kadar…. buna can
dayanmaz ama anne canı dayanıyor demek ki…………………………. …………………………………………………………………..
Bu arada doğum süresince ve hastanede kaldığımız
sürece her şeylerinden son derecede memnun kaldığımız DORUK hastanesinin doktorları
ve tüm görevlilerine, doğum sonrası bebekte görülen sarılık sebebi lie iki
günden fazla bizi misafir gibi kabul edip ilgi ve alakalarını esirgemeyen MUAMMER
AĞIM GEMLİK DEVLET HASTANESİ doktor ve tüm personeline sonsuz teşekkürlerimizi
sunarız.
İyi ki iyiler de var, onlar da
olmasa dünya yaşanmaz olurdu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder