14 Şubat 2013 Perşembe


                                                                        AYDIN

            Aydın: Entelektüel demektir. Entellek  mastarından (kökünden) gelmektedir.
            Entellek: Beyin-Zihin-Akıl-Kudret-İrade ve uyanıklık anlamına gelir, Farsçaya, ordan da dilimize geçmiştir.
            Ali Şeriati’nin küçük hacimli fakat büyük muhtevalı AYDIN diye bir kitabı var. Bugünkü yazıma ondan alıntılarla başlamak istiyorum. 
Diyor ki Ali Şeriati: “ Kendini tanımayan toplumunu da tanıyamaz ve kalkınmayı gerçekleştiremez. Aydın önce kendini tanımalı, kökenini, tarihini, nereden geldiğini bilmelidir.”
            “Aydın toplumu taşımak istediği yolları önce kendi yürümeli, sonra yürütmelidir.”
“ Her tahsil yapan entelektüeldir ama aydın değildir. Gerçek aydını tanımak için  baktığımızda, Avrupa dışındaki ( Asya-Afrika-Latin Amerika) aydınlarının, Avrupa aydınlarının bir kopyası, fotokopisi gibi olduğunu görürüz.”
“Bizdeki aydınlar asimile olmuş, (bilinçli veya bilinçsiz olarak bir başkasının yaşayış biçimini taklit etmiş) görünmektedirler. Yahut Alinasyona uğramış, ( Kendi benliğini unutma, farkında olamama veya benimsememe) gibi durumlarla karşı karşıya görünmektedir.”
“Bir insan dinini, edebiyatını, duygu, ihtiyaç ve acılarını kendi kültürü yolu ile duyar. Kültür, toplumun gerçek varlığının göstergesi ve üst yapısıdır, kısaca kültür, toplumun  tarihidir. Ancak bazı kötü niyetli kişi ve akımlar vasıtası ile bazen gerçek kültür yok edilirken, onun yerine yabancı kültür ikame edilir. Bu durumda  artık sen kendi kültürünü arasan da bulamazsın…”
“Bugün aydınlarımız ve entelektüel tabaka, kendilerini Amerika’nın- Fransa’nın-İngiltere’nin bir ferdi gibi görüyor ve öyle davranıyorlar.” Ana- Babaların İngilizce sevdası yüzünden bu gün ilkokula giden çocuklar bile İngilizceyi kendi ana dilinden üstün görmekte, hastalara bile şifa veren, tedavi eden kendi müziğimizi değil, onların gürültülerini dinlemektedirler.
“ Avrupalı olmayan toplumlar, Avrupalı toplumlar tarafından yabancılaştırıldı. Yani doğulu aydın doğulu gibi duymaz, doğulu gibi üzülmez, doğulu gibi ümit etmez oldu.”
            Evet böyle diyor Ünlü Sosyolog Ali Şeriati. Sanki günümüz Türkiye’sindeki bazı  aydınları tarif etmiş, anlatmış, bu kitabı onlar için yazmış gibi......








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder