Şiir, haydi
oturup bir şiir yazayım diyerek yazılamaz, çünkü şiir duygu meselesi; onu
içinde duyman, hissetmen lazım. 1991 de Maraş’a bir seher vakti inmiştim,
aşağıdaki şiir saat tutmadım tabi ama sanıyorum on, onbeş dakikada yazılmıştı.
BİR SEHER
VAKTİ GELDİM SANA
Bir seher
vakti geldim sana,
Yürüdüm
sokaklarında,
Kaldırım
taşlarıyla konuşarak.
Köşe
baçlarında
Sevgiliyi
aradım bir seher vakti.
Çocukluğumun
beşiği,
Gençliğimin
örtüsü Güzel Maraş,
Geldim sana
bir seher vakti.
Sütçü İmam’a
giremedim abdestsiz.
Cami
şadırvanından su içtim
İki avucumla.
Bir dua huşu-u
ile
Mezar taşını
okudum dedemin,
Derinden ve
sessiz.
Okul
yollarımın daracık sokaklarından
Her geçişte
baktığım pencerenin panjurlerında
Hala mazinin
izleri var.
Zil yerine
tutulan
Sarı kapı
tokmağının sesiyle
İçimde bir
yerim yanar.
Çocukluğumun
beşiği,
Hatıralarımın
örtüsü
Güzel Maraş,
Sana elveda
demek zor.
Şuramda bir
yerimde,
Aşk gibi, özlem
gibi, hasret gibi bir sızı var.
Durmadan yanar
içimde
Sanki bir
alev, bir kor.
Çocuk bahçesi
hala çakıl taşları döşeli.
Şarkıların
yine ağır başlı,
Duygu yüklü.
İçimi okur
gibi bir türkü.
“Gitme turnam
bizim elden
Dön gel Allah
ı seversen”
Çocukluğumun
beşiği,
Hatıralarımın
örtüsü Güzel Maraş
Geldim sana
bir seher vakti.
1991
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder