15 Kasım 2014 Cumartesi

Şiir, haydi oturup bir şiir yazayım diyerek yazılamaz, çünkü şiir duygu meselesi; onu içinde duyman, hissetmen lazım. 1991 de Maraş’a bir seher vakti inmiştim, aşağıdaki şiir saat tutmadım tabi ama sanıyorum on, onbeş dakikada yazılmıştı.  


BİR SEHER VAKTİ GELDİM SANA

Bir seher vakti geldim sana,
Yürüdüm sokaklarında,
Kaldırım taşlarıyla konuşarak.
Köşe baçlarında
Sevgiliyi aradım  bir seher vakti.
Çocukluğumun beşiği,
Gençliğimin örtüsü Güzel Maraş,
Geldim sana bir seher vakti.

Sütçü İmam’a giremedim abdestsiz.
Cami şadırvanından su içtim
İki avucumla.
Bir dua huşu-u ile
Mezar taşını okudum dedemin,
Derinden ve sessiz.

Okul yollarımın daracık sokaklarından
Her geçişte baktığım pencerenin panjurlerında
Hala mazinin izleri var.
Zil yerine tutulan
Sarı kapı tokmağının sesiyle
İçimde bir yerim yanar.

Çocukluğumun beşiği,
Hatıralarımın örtüsü
Güzel Maraş,
Sana elveda demek zor.
Şuramda bir yerimde,
Aşk gibi, özlem gibi, hasret gibi bir sızı var.
Durmadan yanar içimde
Sanki bir alev, bir kor.

Çocuk bahçesi hala çakıl taşları döşeli.
Şarkıların yine ağır başlı,
Duygu yüklü.
İçimi okur gibi bir türkü.
“Gitme turnam bizim elden
Dön gel Allah ı  seversen”
Çocukluğumun beşiği,
Hatıralarımın örtüsü Güzel Maraş
Geldim sana bir seher vakti.
                                   1991



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder