ZULÜMLE ABAD OLUNMAZ
Nerde bir mazlum görsem, yürekten
irkilirim.
Çünkü onların çektiği derdi ben bilirim.
“Mazlumun davacısı Allah’tır” diyorlar,
bak.
Dünya zalimleri! Bunu size bildiririm.
Evet mazlumun davacısı Allah’tır.
Başka bir deyişle; mazlumun duası ile Allah arasında perde yoktur.
Mazlum: Ezilen, malı, mülkü, vatanı,
hürriyeti zorla ve haksız olarak elinden alınan- Zalim ise bu zulümleri yapan demektir. İnsanlar niçin zulmederler? İnsafsız,
vicdansız, hak ölçüsünden yoksun olduklar ve tabi güçlü oldukları için. Güç
zalimlerin ellerinde hep ezme sindirme, yok etme, sömürme aracı olarak
kullanılmıştır. Allah ta daha güçlü, sonsuz güç ve kudret sahibi, aynı zamanda
Âdil olduğu için mazlumun yanında yer almış, onu korumuş, ona yardım etmiştir.
Bunun bir örneğini Ebrehe olayında, yani
fil vakasında görüyoruz.
Uğur saydığı
için, ordusunun önünde giden büyük bir fille Ebrehe, Yemenden kalkarak, çok güçlü
bir ordu ile Mekke’ye gelmiş, Kâbe’yi yıkmak istemişti. Mekke halkının
önderi ve Peygamberimizin dedesi Abdülmuttalip, Ebrehe’nin askerleri tarafından
gasbedilen develerini almak için karargaha geldiğinde Ebrehe onun, Kâbeyi
yıkmaması, kendilerine dokunulmaması için ricacı olarak geldiğini zannetti ve Kâbe’yi
mutlaka yıkacağını, şayet ricacı olarak geldi ise boş yere konuşmamasını
söyleyince Abdülmuttalip, Kâbe Allah’ın
evidir, o onu korur. Adamların benim develerimi toplayıp buraya, karargahının getirmişler, ben onları istiyorum,
Ebrehe, Kabe yi yıkmama hiçbir güç mani olamaz, onu yıkacağım diye ısrar edince
de Abdülmuttalip tekrar; ben develerin sahibiyim ve onları istiyorum, yıkmak
istediğiniz Kabe’ye gelince, “İşte o
işte siz” diyerek bir bakıma Kabe’nin Rabbı ile Ebrehe yi karşı karşıya
bırakmıştı. Şehre geldiğinde Mekkelilere
dağlara çekilmelerini, şehri boşaltmalarını tavsiye ettikten sonra, kendisi de
Kabeyi son bir defa tavaf ederek şöyle
dua etmişti. “Allah’ım! Bilirsin ki kul gücünün yettiği kadar tehlikelere ve
hücumlara engel olabilir… Sen bu beyti ve çevresindekileri koru! Senin gücün onların kuvvet ve hileleri karşısında
mağlup olmayacaktır!” Ebrehe Kâbe üzerine yürümeye hazırlanıyor, ancak fil Mekke’ye
doğru bir adım atmıyor, başka taraflara, Mekke dışındaki yönlere çevrildiğinde
koşarcasına giden fil, Mekke’ye döndürüldüğünde, yürümediği gibi yerlere yatıyordu.
Bu arada
Allah Teala, Ebrehe ordusuna doğru deniz
tarafından kırlangıca benzeyen kuşlar yolluyor. Bu kuşlar bir çeşit savaş
uçaklarını andıran manevralarla saldırıya geçiyorlar ve ağızlarında taşıdıkları
taşları Ebrehe’nin ordusunun üzerine boşaltıyorlardı. Her kuş üç taş taşıyor,
her taş bir askere isabet ediyor ve ölümüne sebep oluyordu. Kuşların bombardımanı
karşısında Ebrehe’nin orduları müthiş bir bozguna uğruyor, kaçacak, sığınacak
yer arıyorlardı.
Kuşların
attığı taşlar Ebrehe’ye de isabet
ediyor, etleri lime lime dökülerek, vücudundan kan ve diğer pislikler akarak
can veriyor.
Bu durum Kuran-ı Kerim’in Fil Suresi ile sabittir.
Bismillahirrahmanırrahim:1-Rabbin fil sahiplerine
neler etti görmedin mi? 2-Onların kötü planlarını boşa çıkarmadı mı? 3-Onların
üstüne ebabil kuşlarını gönderdi. 4-O kuşlar, onların üzerlerine pişkin
tuğladan yapılmış taşlar atıyordu. 5-Böylece Allah onları yenip çiğnenmiş ekine
çevirdi.
Şimdi biz bu olaya ilahi yardım
demeyip de ne diyeceğiz?
Geçmişte Irak’ta olduğu gibi şimdi
de Suriye’de, Mısır’da zalimler kadın, çocuk, yaşlı demeden sadece samimi
Müslüman oldukları, kimsenin kimseye zulmetmediği âdil bir düzende yaşamak
istedikleri için yerli Ebreheler ve çağdaş Firovunlar tarafından zulme ve
katliama uğramaktadırlar. Allah’ım sen Âdilsin, adaletin kaynağı sensin, ne
olursun kâfirlerin müdahalesine lüzum kalmadan, ezilen Müslümanlara yardımını
gönder. Sözün bittiği yerdeyiz Rabbim! Zalimler zehirli gazlarla, karşı
konulmaz silahlarla öldürmeye deva ediyorlar. O küçücük çocukların, bebeklerin
ne suçları olabilir? Yarın Cennette huzuruna geldiklerinde, ana ve abalarımız,
hısım-akrabalarımıza ne oldu diye belki sana sorarlar……………ne olursu Rabbim
artık göster adâletini.
“Son cümlemde
sürçü lisanım varsa cehaletime ver affet Allah’ım.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder