Okullar açıldı, problemler de başladı. İşte daha ilk gün yaşadığımız sıkıntı
BURSA
-OVAKÇA ÖZEL KÜLTÜR OKULLARI PATRON-MÜDÜR VE İDARECİLERİNE
Torunun Osman Eren Kahveci seçmeli derslerden Kuran-ı
Kerim ve Peygamberimizin hayatı ( Siyer
) derslerini seçmişti, ancak siz onu Peygamberimizin Hayatı yerine başka bir seçmeli
derse yönlendirmişsiniz. Şimdi size bu neden böyle oldu diye sorsam,
vereceğiniz cevap büyük bir ihtimalle
“Efendim bu dersi
seçen öğrenci sayısı azdır, bu kadar öğrenciye bir sınıf açamayız” olacaktır.
Tamam bu dediğiniz doğru da kardeşim neden SİYER dersinden
daha önemsiz dersleri seçen öğrencileri buraya, Peygamberimizin Hayatı Dersine yönlendirmediniz
de, kötüyü yani daha az faydalıyı iyiye tercih ettiniz? Akıl, iyiyi seçmek, hatta
iyiler içerisinden en iyiyi seçmek için var olan bir organımız değil midir?
Dağda milletimizle
savaşan, asker, polis, kadın, çocuk demeden kalleşçe öldüren, yolları kazan,
cana, mala zarar veren vatan hainlerinin İslami duygu ve bilgileri olsaydı,
yani “Suçsuz bir insanı öldüren, bütün insanları öldürmüş gibidir.” Yahut “
Bütün canlılara merhamet ediniz” Ayet ve Hadis-i Şeriflerini (Allah ve
Peygamber) söz ve emirlerini bilselerdi
bu hainliği yaparlar mıydı? Diyelim ki öğrenci velileriniz bilmedikleri veya
fazla dikkat etmedikleri için bunu atladılar; peki siz nesiniz? Sizler öğretmen
yani (muallim) öğreten değil misiniz? Neden onları uyarmadınız?
Ben bir site biliyorum, hep zenginlerin oturduğu. O sitenin
çocukları kapıcılarının çocuklarını oyunlarına almıyorlar, kapıcının çocukları
ile oynamıyorlardı. Kapıcı çocukları onlara mahzun mahzun uzaktan bakıyor ve
arada bir de “ bizi da oyuna dâhil edin de oyunda biz sizin kapıcınız olalım”
diyorlardı. Evet sayın hocalarım Nasıl buldunuz bu durumu? Eminim ki içiniz
burkulmuştur. Bu kapıcı çocukları ve benzerlerinin iç âleminde açılan yarayı
zaman kapatabilir mi dersiniz? Hiç
zannetmiyorum. Bu yara kapanmayacağına göre toplum barışı nasıl temin ve
tesis edilecek söyler misiniz? İnsanların kalbine hak- adalet- insanlık
duygusu- acıma duygusu ve merhamet din ve inanç dışında başka ne ile nasıl
yerleştirilir ben bilemiyorum. İşte dağdakilerin ve suç işleyenlerin yoksun
oldukları duygu ve bilgi budur, bunlardır. Hemen “ Dindarlar arsında suç
işleyenler yok mudur?” deyişinizi duyar gibiyim. Evet ver ama oranlarsanız yok
denecek kadar azdır.
Bakınız! Hicretten önce Medine’de iki büyük kabile vardı EVS
ve HAZREÇ kabileleri. Bunlar birbirleriyle sürekli mücadele eder, yılda birçok
defa da savaşırlardı ve iki taraftan da çok insan ölürdü. Peygamberimiz (sav)
Medine’yi şereflendirdikten sonra kardeş oldular ve eski kötü hallerine
şaşırdılar. Bu güzelliği ve daha bunun gibi yüzlercesini Peygamberimiz (sav)
nasıl yaptı, bu güzelliklerin öğrencileriniz tarafından bilinip, öğrenilmesinde
ne gibi bir mahzur gördünüz de SİYER dersini seçmeli olmaktan çıkardınız?
Sahi, öğretmenlerin öğleden sonra yani saat 12 den 1 den
sonra sınıfta selamlama sözü olarak söyledikleri TÜNAYDIN ne demek hiç
düşündünüz veya bir lügata baktınız mı? ( lügata diyorun okul sözlüğüne değil.)
Ben söyleyeyim. TÜN= Gece, TÜNAYDIN= İyi geceler demektir. Değerli hocalarım,
öğretmenlerim şunu demeye çalışıyorum. Bizlere laik düzen ve sistem içerisinde
bugüne kadar öğretilenlerin birçoğu doğru değil, araştırmak, sorgulamak lazım.
ÇANAKKALE SAVAŞINI, işin içerisine inancı, din kavramını
katmadan anlayamazsınız. Yer yer cepheler arasında 5 m bile mesafe yok, önden
gidenler mitralyözlerle taranıyor, arkadaki gözünü kırpmadan saldırıyor. Bunu
materyalist bir kafanın anlamsı zordur.
Bir vadide geceleyen
bir birliği komutan ziyaret ediyor, bakıyor ki çalıların üzerleri bembeyaz, hep
çamaşır serilmiş. O birliğin komutanı, gelen daha üst rütbeli komutana izah
ediyor. “ Efendim bu askerler yarınki taarruzda şehit olacaklarını bildikleri
için Cenab-ı Hakkın huzuruna kirli çamaşırlarla varmak istamediklerinden
çamaşırlarını yıkadılar ve kurutuyorlar.” Malum şehitler yıkanmaz ve
kefenlenmeden o kanlı elbiseleri ile gömülürler."
Değerli hocalarım! Mehmet Âkif Ersoy’un “ Bedrin aslanları
ancak bu kadar şalı idi.” Dediği bu mübarek dedelerimiz Allah Allah diye
düşmana hücum ediyorlardı. Siz genç dimağlara şekil veren bir kurumsunuz bu ve
benzeri konularda daha özenli olmanızı beklememiz sanıyorum fazla bir istek değildir. Hiç
unutmamalıdır ki 50-80-100 yıl daha yaşasak o da bir gün gelecektir yani “her
gelecek yakındır”
Her birinize sevgi ve saygılarımı sunarken, okulunuzda vuku
bulan Peygamberimizin hayatı yani Siyer dersi ile ilgili eksikliğin
giderileceğini umarım.
Osman Kahveci Emekli Türkçe Öğretmeni 0536 416 32 32
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder